Rüyalarımız hakkında bildiğimiz ve bilmediğimiz çok sayıda gerçek bulunmaktadır. Geceleri yatarız, uykumuz sırasında ise, aslında daha önceden hiç yaşamadığımız şeyleri yaşar, daha önce hiç gitmediğimiz yerleri görürüz. Bu durum ise bizim, rüyamızda nasıl oraları canlandırabildiğimiz sorusunun akıllarımızda yer edinmesine neden olmaktadır.
Rüya Nedir?
Rüya gören kişiler, gördükleri rüyanın ardından uyandıklarında, gördükleri rüyayı hatırlıyorlarsa, beş dakika sonrasında, gördükleri rüyanın yarısını unutacaklardır. Aradan 10 dakika geçtiğinde ise, görülen rüyanın %90′ının unutulduğu bilinmektedir. Gördüğümüz rüyayı hatırlamamıza karşın, parçaları birleştiremediğimiz, gördüğümüz kişileri ya da olayları hafızamızda tam olarak netleştiremediğimiz bu nedenledir.
Genellikle gördüğümüz rüyaların, göze hitap ettiğini düşünürüz. Ya farklı simalar görürüz; ya da farklı yerler, eşyalar. Bu durum,, görme duyusunu kaybeden; ya da doğduğu andan itibaren görme duyusu olmayan kişiler için ne şekilde cereyan etmektedir hiç düşündünüz mü? Görme duyusunu sonradan kaybetmiş olanlar, farklı şekiller ve simgeler görmektedirler rüyalarında; ancak doğuştan görme problemi yaşayan kişiler, rüyalarını, sadece ses, dokunuş; ya da kokular eşliğinde yaşayabiliyorlar.
Çevremizde bazı insanlar; hatta belki de bu yazımızı okuyanlar, rüya görmediklerini iddia ediyorlardır. Ancak, extrem psikolojik bozukluğu olan kişiler hariç herkes rüya görmektedir. Eğer, extrem psikolojik bozukluğunuz yok ise; ancak siz yine de rüya görmediğinizi iddia ediyorsanız; sadece, gördüğünüz rüyaları hatırlamıyorsunuz demektir.
Rüyalar Hakkında Bilgiler
Gördüğümüz rüyalarda bazen, hiç tanımadığımız; hiç görmediğimiz insanları; farklı simaları gördüğümüzü düşünürüz. Oysa ki, rüyalarımızda sadece, daha önceden görmüş olduğumuz insanların yüzünü görürüz. Beynimiz yeni simalar yaratmamaktadır. Ancak gördüğünüz insanların tamamını hatırlayacaksınız diye bir kaide de yok. Her gün yüzlerce; ve yaşamımız boyunca da binlerce insanla karşılaşıyoruz. Beynimiz bu karşılaştığımız insanlardan büyük bir arşiv oluşturmuştur; ve rüyalarımızda da genellikle onları kullanmaktadır.
Bizler uyuduğumuz zamanlarda, eğer bir iyi geceler dileyenimiz varsa, renkli rüyalar dilediklerini de görürüz. Bu kişiler acaba ne demek istemektedirler. Bize belki de tuhaf geliyordur; ya da belki de rüyalarımızın güzel olmasını dilediklerini tahmin ediyoruzdur; ancak aslında rüya görenlerin bir kısmı siyah beyaz görmektedir. Bu durum 25 yaşın altında +4.4 oranındadır. Genelin ise yaklaşık +12′si siyah beyaz rüyalar görmektedir. Görme problemi yaşayanların değil yaşamayanların da siyah beyaz rüya gördükleri olmaktadır.
Ruya yorumlarında bazı kişiler, gördükleri rüyaların olduğu gibi gerçeğe dönüştüğünü söylerken, bir takım kişiler de, her objenin bir yorumu olduğunu düşünmektedir. Aslında ruyalar semboliktir. Yani, objeler, ifade etmek istedikleri şeyleri sembolize ederler…
Bazı kişiler ise, uykularından uyandıklarında, bir takım huzursuzluklar ya da kötümser duygular yaşamaktadırlar. Bu duyguların nedeni, rüyalarımızda gördüğümüz şeylerin, hatırlamasak da, pozitif olanlardan çok negatif olanlara yoğunlaştığında, kaygı duygusunun yoğunlukla hissedilmesidir.
Rüyalarımızı anlatırken, arka arkaya farklı rüyalar anlatırız; ya da bize rüya anlatanlar farklı rüyalar anlatırlar. Kaç rüya gördüklerini sorduğumuzda, hatırlamadıklarını; ama çok rüya gördüklerini söylerler. Aslında çok değildir. Geceleri gördüğümüz rüyaların sayısı genellikle dört ile yedi arasında değişmektedir.
Hayvanlar Da Rüya Görür
Peki siz, yalnızca insanlar mı rüya görür sanıyorsunuz? Hayvanların beyin dalgaları incelendiğinde, onların da insanlar gibi hareket ettikleri görülmüştür. Yani hayvanlar da rüya görmektedir. Uyurken cıvıldayan bir kuş; ya da uyurken havlayan bir köpek gördünüz mü hiç? Hayvanları uyurken izlemenizi tavsiye ediyor araştırmacılar…
Uykunun Evreleri
Uykunun bir takım evreleri bulunmaktadır. Bu evreler arasında en normal evrelerden bir tanesi de REM uyku aşamasıdır. REM uyku aşamasında gözler hızlı bir şekilde hareket etmektedir; ancak REM uyku, uyuduğumuz sürenin %20 – %25′lik bir kısmını kapsamaktadır. Yani uyuyan kişiler, 90 dakika ile 120 dakika arasında REM uykusu yaşarlar. Bu sırada görülen rüyada, vücudun, gördüğü rüyayı gerçekmiş gibi algılayıp hareketler sergilememesi için paralize edilmektedir.
Uyurken, duyu organlarımızın uyumadığı bir gerçektir. Bu nedenle, birisi bize seslendiğinde, uykumuz arasında da onu duyar; ve uyanabiliriz. Bu durum bizim rüyalarımızı da etkilemektedir. Örnek vermek gerekirse, rüyanızda bir konserde olduğunuzu görüyorsanız; belki de yan odada kardeşiniz gitar çalıyordur.
Kadın ve erkek, rüyasında farklı karakterler görmektedir; çünkü kadın ve erkek rüyasında farklı duygular barındırmaktadır. Örnek vermek gerekirse, bir erkek rüyasında daha agresif olmaktadır. Ve yine bir erkek bu nedenle, güç olarak kendisine denk kişileri görmektedir. Erkeklerin %70′i, rüyalarında yine bir erkek görmektedir. Kadınların rüyalarında ise, yarı yarıya görülür karakterler.
Toplumumuzun %18 – %38 arası bir kısmı önsezili rüyalar görmektedir. Yani, görülen rüyalar, gelecekte yaşanacak olan şeylerin bir habercisi niteliğindedir. Bu tür rüyaları görenlerden daha çok kişi ise, bu tür rüyaların varlığına inanmaktadır.
Bir iddiaya göre ise, horlayan insanlar rüya göremez. Yani horladığınız sırada rüya görmezsiniz. Ancak bu bilgi, kanıtlanmış bir bilimsel gerçek değildir. Sadece bir iddia niteliğindedir; ve kanıtlanması için bir takım kanıtlara ihtiyacı vardır.
Bazı kişiler ise rüyalarında, bir takım cinsel deneyimler yaşadıklarını söylemektedirler. Bu durumun doğru olduğu ise bir gerçektir. Bilinçli rüya görme esnasında yaşanan bu tür rüyalar, gerçekte olduğu kadar zevkli de olabilir.
